Model

Şans eseri tanıştık, hemencik kaynaştık. Buzdan Şato’yu duydum ilk radyo da. Sesi ne güzelmiş dedim kendi kendime. Biraz aradık Pembe Mezarlık çıktı karşımıza. O kadar çok söyledi ki her an içimde çalar oldu. Ve ardından son yıllarımızı bir şarkıya sığdırmış meğer değmesin ellerimiz ile…

Model. Çıkışlarına 2007’de başlıyorlar. İlginç ve kısa bir geçmişleri var. Esasen şirketler için jingeller çıkarıyorlar. Efes Pilsen, AFM, Herbalife, Algida, Sinpaş gibi markalar için jinglelara imza atarken 2009’da ilk albümlerini yayınlıyorlar. Klip şarkıları olmaz pek olmamış, ancak Levent Yüksel eşliğindeki bak bir varmış, bir yokmuş dikkat çekici. Asıl patlama ise 2011 Şubatında çıkan Diğer Masallar ve klip şarkıları Buzdan Şato. Vokal: Fatma Turgut (1984). Söz-Müzik: Can Temiz (Bas Gitar-1987). Prodüktör: Demir Demirkan(Arkamız Sağlam).

Diğer Masallar çok başarılı bir albüm. Şarkıların çok acayip bir havası var. Can hayatı çok güzel noktalardan yakalamış. Sözler ne kadar sade ve depresif ise müzik de bir o kadar eğlenceli. Üzerine Fatma’nın çekici sesi eklenince harika bir sonuç çıkmış ortaya. Bi kere sizi dans ettiriyor! Bağıra bağıra söylüyorsun… Sonra bir bakmışsınız sizi üzüyor! Işıklar kapanmış, koltukta yalnız başınıza içkinizi yudumluyorsunuz… Müthiş bir şey, sanki siz o an ne hissetmek istiyorsanız şarkı ona dönüşüyor.

Yeni bir grup keşfetmenin heyecanı çok güzeldir. Önce onu bi sahiplenirsiniz, gidip albümünü alırsınız. Sonra çevrenizdeki herkes bilsin, beğensin istersiniz. Konser takipleri ile de tamamen bütünleşirsiniz. Benimki de o hesap. Bu heyecanı en son Pinhani ile duymuştum. Ben nasıl büyük adam olucam diye kara kara düşünürken lisede, bir anda Pinhani’yi Kavak Yelleri reklamlarında duyup diziyi izlemeye başlamıştım. Ancak istisnasız her olayın, her bakışmanın hele bi gel ile tonlanmasına dayanamadım ve Pinhani’yi bekletmeden terk ettim. Model’i böyle bir saçmalıkta görmemeği diliyorum ve sizleri pembe mezarlık ile baş başa bırakıyorum…

Pembe mezarlık: http://www.juzp.net/HucVv4sgyMiPL

Tenin sinmiş yastığıma,

Dün gece terk etmeden önce.

İçimde bıraktığın acıyla,

Kokunla uyudum bu gece.

Pembe bir mezarlık gördüm rüyamda,

Aşık cesetler şekerden tabutta,

Gezinirken ciğerim doldu bir anda,

Çürük çilek kokusuyla.

Kalbi atan ölü bedenlerdi hepsi.

Hepsinin başında birer ölüm perisi.

Soluk birer pembe gül kokluyorlar,

Karanlıkta.

Affet bu gece ölmek istedim.

Pembe bir mezarlık olmak istedim.

Karanlığı elimle bölmek istedim.

Seni çok özledim.

Çok istedim bu gece kendimi asmak.

Ellerimle kendi mezarımı kazmak.

Elimden gelen oturup evimde,

Sana şarkılar yazmak.

Biraz fuhuş yapalım

İnternetin ölüm tarihi: 22 Ağustos! İnternetime dokunma! Ve daha niceleri… Türkiye’nin son zamanlardaki en büyük çalkantısı. Davalar açılıyor, yürüyüşler yapılıyor. Ancak sanırım herkes farkındadır ki tüm bu direnişler karşılıksız kalacaktır. Şahsen tek umudum bu konu hakkında yabancı basında yer bulan haberler ve “Avrupalı ne der sonra?” görüşü. Gerçi bu görüşün de gücünü yitirdiğini gazeteci tutuklanmalarında hissettik. Ve şimdi en klasik soruyu konunun uzmanı olmayan ancak araştırmasını az çok yapan ve internetin çok aktif bir kullanıcısı olarak cevaplayacağım. 22 Ağustos’tan sonra hayatımda neler değişecek?

Öncelikle yasaklı kelimelerden başlayalım. Yasaklı kelimeler aslında göründüğü kadar özgürlük düşmanı bir durum değil. Yasaklı kelimelerin bulunduğu siteler incelenecek ve uygun olmadığı takdirde kapanacak. Hemen kendi yaşadığım bir olaya değineyim. Benim seks hikayeleri ile tanışmam orta okul yıllarıma dayanır. Çünkü Googla’a hikayeler yazmıştım, sınıfta okumak için kısa hikayeler araştırıyordum ve karşıma milyonlarca seks hikayesi çıktı. Eh daha yeni yeni cinsellik ile tanışırken, mastürbasyonu öğrenirken bir anda hayvanlı, eş değiştirmeli ve ensest hikayeler beni darmadağın etmişti. “Okumasaydın” o zaman diyenlere de çocuk merakının ne kadar ileri gidebileceğini kendi hayatlarından bir düşünmelerini öneririm. Neyse ki aklı başında biriydim o zamanlar ama bunlardan etkilenip aklımı kaçırmadım, ama o yaşta kaçıranları bilirim… Bu çok acı bir konu. Sapık zihniyetin ve sonrasında tecavüzcülerin ortaya çıkışındaki önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında yasaklı kelimelerin taranıp bazı sitelerin kapatılması uygun olarak düşünülünebilir. Ancak bunun ideal bicimde uygulanması imkansızdır! Çok iddialı görünebilir ama imkansızdır! Bir, sen kaç personel çalıştıracaksın ki bu siteleri inceleyeceksin ki, günde belki 100 yeni porno site açılıyordur? İki, bunu ne kadar düzgün yapacaksın? Mesela bir yazarın şahsi sitesi fuhuş yüzünden kapalı, ne alaka? Şudur; yazarımız sitesinde “hard core soft porn” kelimesini kullanıyor, bildiniz değil mi RHCP’ın Californication şarkısı… Kısacası bu yasaklı kelime olayı saçmalıktır, paragrafın başında belirttiğimin tam aksine özgürlük düşmanlığıdır.

Gelelim paketlerimize. Standart pakette değişim olmayacak, şu anki sınırlı internetimiz hala sınırlı kalacak. Ancak artık dns değiştirmek yasak! Başta youtube yasağı ile hepimiz bilgisayar mühendisi olduk ve ben inanıyorum ki bunun da bir yolunu bulacağız. Örneğin gündemde yurtdışı serverları ile internete bağlanmak var, bakalım neler olacak. Tabi bu süre içerisinde dns değiştirenlere gelecek cezalardan kim bilir belki de bir jetcik filomuz olur… Ayrıca beklediğim bir gelişme de standart paketin fiyatının artması, eh erotik paketli tv kanallarından bi farkı var mı? Sıradaki paket yurtiçi paketi! www = world wide web deyip geçiyorum… Aile paketi’ni pek anlamadım yorum yapmayacağım. Çocuk paketi ise yukarıdaki hikaye örneğinde bahsettiğim gibi yasakların iyi niyetli amacıdır ve çok gereklidir. Buradaki sorun ise ailenin her bireyi çocuk olacak. Yani babamız erotik shop’tan alışveriş yapamayacak. Bu sorunun birkaç basit çözümü var, bu çözümler getirilirse faydalı bir paket olacağını düşünüyorum. Ama burada bir sorum var, sen sokaktaki çocukların problemlerini çözdün de evinde, ailesinin yanında olan çocuklarının psikolojilerini çözeceksin?   Paketler ile gelen bir başka temel sorunda fişlenecek olmamız. İyi de biz zaten fişlenmedik mi? Çoktan… Bunu tartışmak için geç kaldık sanki?

Toparlamak gerekirse. Biz artık internette porno izleyemeyeceğiz ki bu çocuk pornosu dışında yasak olmayan bir şey, onun yerine köşe başlarında bize abi cd lazım mı diye soracaklar. 10 sene kadar geriye mi gittim? Yoksa 3 ay ileriye mi… Ben artık blog’umda bu yazıdan sonra başka bir yazı yazamayacağım, yeterince fuhuş yaptım sanırım…